– tükendi –

75,00

çeviren

Efe Murad

kapak

Umay Özlem Çeri

iç kapak

Ucube Mutaf

yayın yönetmeni

Yamaç Kona

SANRI Yayın No.4
Ağustos, 2022
26 sayfa, 13×19.5 cm

Son Not

“Rimbaud.Marseilles Ölüm” kısa bir şaheser—aslen uzun bir metin olmadığı için “kısacık.” Carl’ı çeviriyle geri kazanmak benim için çok büyük bir zevkti, oysa hâlâ hayatta gibi, yaşadığım bu mutluluğu hayal bile edemezsiniz.

Carl hiç beklenmedik bir şekilde 23 Ocak 2012 gecesi ya da 24 Ocak sabaha karşı muhtemelen uykusunda öldüğünde 71 yaşındaydı. Üç hafta kadar sonra 10 Şubat’ta küllerinin Hauptfriedhof Mannheim’a gömüldüğü gün oğlu Mike ve ben onun dairesine gittik. Carl ve ben yıllardır iki yakın arkadaş, iki edebî suç ortağı olduğumuz için bir aile kadar yakındık birbirimize—Mike bana babasına ait istediğim her şeyi alabileceğimi söyledi. O gün berbat bir gündü ve onun herhangi bir kişisel eşyasını alma fikrine katlanamıyordum—mesela dolapta asılı deri ceketi—şimdi geriye dönüp baktığımda “keşke alsaymışım” diye hayıflanıyorum.

En çok önemsediğim şey, Carl’ın ardında bıraktığı müsveddeleriydi. Öldüğü günden beri dokunulmamış mutfak masası mektup, el yazmaları ve özenle dizilmiş kitaplarla kaplıydı. Beni en çok etkileyen, Carl’ın tanıdık zarif el yazısıyla yazmış olduğu notlarla dolu Moleskine defteriydi. Gözlerini dinlendirmek için ara vermiş olsa gerek, gözlüğü tam bu defterin yanında duruyordu. Mike, kâğıtları incelememe ve dahası onları yanımda götürmeme izin verdi. Almanya’daki bir arşivde korunması için onları bırakmanın daha iyi olacağını düşündüm. Ama yine de kâğıtların fotoğraflarını çektim.

Carl’ın bilgisayarının içeriğini sorduğumda, Mike her şeyi yüklemem için bir usb bellek almak üzere yakınlardaki bir dükkana gitti. “Rimbaud.Marseilles Ölüm”—aslı Almanca—bu belleğe yüklenen metinlerden biriydi. Bu yazıyı Carl’ın yeni yayımlanacak olan toplu yazılarında yer alması için Matthias Penzel’e verdim, Aufzeichnungen über Aussenseiter. Ama İngilizce çevirisi yoktu, bu yüzden Keith Seward’la beraber bu metni İngilizceye çevirmeye karar verdik.

Hiçbirimizin Almancası akıcı değildi. İlk önce Google’ın çeviri hizmetini kullandık, sonra metnin üzerinden birkaç defa geçtik. Metni o kadar ince işledik ve keskinleştirdik ki metin İngilizcede sıfırdan yazılmış gibiydi. Metnin aslını başarıyla yontan çoğunlukla Keith’ti, benim ise bir anlamda çeviriyi cilalayarak “arkaçıkıcılık” yaptığım söylenebilir. İkimiz de Carl’ın yazılarına—düzyazısının akışına, argo kullanımına, mizah anlayışına ve zekâsına—yakından aşina olduğumuz için Carl’ın koltuğunun altından çıkıp gelebilecek bir İngilizce metne ulaştığımıza inanıyoruz.

Jan Herman

“Döndüren”in notu: Jan Herman ve Keith Seward’ın yolunu izleyerek metni öncelikle Google’ın çeviri motoruyla İngilizceye döndürdüm. Bu ham metnin doğal olmadığını fark ettim, sonra İngilizcesiyle karşılaştırarak Türkçeleştirdim. Google’ın yanlış çevirdiği birkaç yeri aynen bıraktım. Bazı kısımları Türkçe argoya göre yeniden yazdım, metinde geçen bazı alıntıların bağlamlarını dipnotta belirttim ve böylelikle Almancadan İngilizceye döndürülen metne Türkçede yeni bir hayat vermeye çalıştım. Umarım bu metin Carl’ın koltuğunun altından çıkıp gelebilecek bir metne dönüşmüştür.

Efe Murad